İstatistiklere göre, dünyada her dört kişiden biri zihinsel veya davranışsal bir bozukluk geçiriyor. İnsan beyninin ne kadar gizemli olduğunu bir kez daha kanıtlamak için en sıra dışı olan zihinsel bozukluklara birlikte bakalım.
İstatistiklere göre, dünyada her dört kişiden biri zihinsel veya davranışsal bir bozukluk geçiriyor. İnsan beyninin ne kadar gizemli olduğunu bir kez daha kanıtlamak için en sıra dışı olan zihinsel bozukluklara birlikte bakalım.
Quasimodo sendromu ya da beden dismorfik bozukluğu, aşırı derecede abartılmış hayali bir fiziksel kusurla ilgili saplantılı düşüncelerle bilinen son derece tehlikeli bir zihinsel bozukluktur. Hastalar aynaya bakarken, sözde kusurun görünmediği bir açı bulmaya çalışırlar. Bu kusurları fotoğrafta yakalamaktan kaçınmak için fotoğraf çekilmeyi bile reddetmektedirler. Görünüşleriyle aşırı ilgilenirler. Bu kusuru yüzünden hayatta çok ciddi problemler yaşarlar çünkü öz saygıları düşüktür. Kendilerini herhangi bir toplulukta garip hissederler, başkalarının “kusur”larını fark ettiğinden ve ona güldüğünden şüphelenirler.
Erotomani hastaları birilerinin onlara aşık olduğunu, genel olarak çok daha yüksek bir toplumsal statüye sahip bir kişi (örneğin, bir ünlü) gibi olduklarını düşünürler. Hastalar hayali hayranlarının olduğunu ve hayranlarının onlara karşı özel ve gizli işaretler yolladıklarını, telepati kurduklarını ve şifreli mesajlar yolladıklarına inanırlar. Sözde sevdiği kişi doğrudan “hayır” derse bile erotomani hastası bu davranışı, ilişkilerini toplumdan gizleyen birisinin gizli bir stratejisi olarak yorumlar.
Hastanın yakın ilişkide bulunduğu kişilerin yerini onların aynı görünümlü benzerlerinin, yani görsel ikizlerinin yer aldığını ortaya atan hastalıktır. Hatta hasta bu şekilde kendisine komplo kurulduğu düşüncesine kapılır. Bu zihinsel bozukluğa çoğunlukla şizofreni eşlik eder.
Bu psikolojik rahatsızlığa sahip olanlar, kendilerinin dışında birtakım insanların gerçek değil de kopya olduğu inancını taşırlar. Bu insanların yüzlerini maske veya makyajla değiştirip yani başka bir kimliğe bürünüp kendisine zarar vereceğini düşünür. Bu insanlar kimi zaman postacı, kimi zaman hemşire, kimi zaman da kapı komşusu şeklinde karşısına çıkabilir. Hastalık ismini kılık değiştirmek ve sahnede bin bir surata bürünmek konusundaki dehasıyla meşhur bir aktör olan Leopoldo Fregoli’den alır.
Adele sendromu, bir insana patolojik sevgi deneyimi yaşatan bir takıntıdır. Doktorlar son zamanlarda bu hastalığı insan sağlığını ve hayatını ciddi derecede tehdit eden bir zihinsel bozukluk olarak kabul ettiler. Hastalığın belirtileri derin depresyona benzemekle birlikte çok daha tehlikeli olabilir: zulüm, kendini aldatma, merak uyandırıcı umutlar, gönüllü fedakarlık, arkadaşlarının ya da diğer yakın insanların tavsiyelerini görmezden gelme, dikkatsiz eylemler ve diğer konulara ilgi kaybı.
Çoklu kişilik bozukluğu, bir kişinin kişiliğini bölen nadir bir zihinsel bozukluktur. Bir bedende farklı kişilik özelliklerine rastlanır. Bu bireyler farklı cinsiyete, yaşlara, uluslara, mizaçlara, zihinsel yeteneklere, dünya görüşlerine ve hatta hastalıklara sahip olabilirler. Bu bozukluğun nedeni çocukluk çağında yaşanmış olan şiddetli duygusal travmalardır.
Kriptomnezi, bir kişinin belirli bir olay gerçekleştiğinde onun gerçek mi yoksa hayal mi olup olmadığını hatırlayamadığı bir çeşit hafıza bozukluğudur. Başka bir deyişle, bilgi kaynağı kaybolur ve hasta kişi fikrin kendisine ait olup olmadığını belirleyemez. Bu sendrom, “deja vu” nun tersi olan “jamais vu“ olarak bilinir. Yani yaşanan bir şeyin yaşanmamış olduğunu zannetme hissi denilebilir.
Bu sendrom, hastanın etrafındaki nesneler hakkındaki algısını değiştirir. Alice Harikalar Diyarında Sendromu (AIWS) hastalarında makropsi (cisimleri olduğundan daha büyük görme), mikropsi (cisimleri olduğundan daha küçük görme), işitsel bozukluklar, boşluk kavramıyla ilgili sorunlar ortaya çıkar. Bu durum, hastanın ne gözleri ne de diğer duyu organlarıyla ilgilidir, yalnızca zihinsel durumuyla ilgilidir.
Obsesif-kompülsif bozukluğa sahip olan hastalar, kontrol edemeyecekleri saplantılı ve endişe dolu düşüncelere maruz kalırlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete, bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Aslında hasta kişi bu eylemlerinin saçma olduğunu mükemmel bir şekilde anlar, ancak onları yerine getirmemesi kişide inanılmaz bir endişeye ve nihayetinde bu ritüellerin sürekli olarak yerine getirilmesine yol açar.
Parafreni, paranoyak sanrıların ve ihtişamın birleşimi olan bir hastalıktır. Hastaların sanrılı fikirlerine sürekli olarak sahte halüsinasyonlar ve sahte anılar eşlik eder. Hastalar kendilerini dünyanın yöneticileri olarak görürler, kendilerine ölümsüzlük, tanrısal kökeni atfederler.
https://brightside.me/inspiration-psychology/10-mysterious-mental-disorders-our-brain-is-capable-of-326710/
https://www.tzv.org.tr/#/bilgi/96
