Kadın cinselliği günümüzde biraz daha rahat konuşabildiğimiz ama henüz bilinmeyen pek çok yönü bulunan bir konu.
Kadın cinselliği günümüzde biraz daha rahat konuşabildiğimiz ama henüz bilinmeyen pek çok yönü bulunan bir konu. Bu bilinmezlikler ve tam anlamıyla değişmeyen bakış açısı yüzünden cinsellik kadınlar için hala olumsuz, gereksiz ve üzerine düşünülmemesi gereken bir konu olarak kalmıştır. Oysaki cinsellik insan yaşamını çok yönlü etkileyen bir olgudur. Cinsellik insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır ve sağlıklı bir cinsel yaşam, yaşam kalitesinin en önemli parametrelerinden birisidir. Cinsellik biyolojik yönüyle üreme ile ilgili iken psikolojik yönüyle zevk alma, sevme, sevilme gibi temel ihtiyaçlarla ilişkilidir. Bu yönleriyle toplumun düzeninde büyük bir role sahip olduğu ve göz ardı edilmemesi gerektiği bilinmelidir.
Cinsel yaşamda kadın ve erkeğin bir araya geldiği noktada ise fiziksel, psikolojik birçok farklılık ortaya çıkmaktadır. Bu farklılığın bir sonucu olarak iki tarafın birbirini anlayabilmesi ancak tarafların kendilerini nasıl ifade ettiği ile ilgilidir. Taraflar karşılarındaki kişiye kendilerini nasıl ifade ederlerse karşı tarafta o şekilde anlayacaktır. Ataerkil ve güç odaklı bir geçmişe sahip olmamızın olumsuz bir sonucu olarak kadınlar kendilerini anlatmaktan, isteklerini belirtmekten her zaman çekindiler. Aslında sadece anlatmaktan değil kendilerini keşfetmekten de çekindiler. Bedenini tam olarak tanımayan kadınlar cinsel yaşamda ne isteyeceğini bilemedi. Bildikleri kadarını ise partnerlerine karşı ifade etmekten çekindiler. Bu kendini ifade edemeyiş özellikle iki farklı cinsiyetin cinsel yaşam gibi birbirini anlamakta zorlandığı bir konuda, bariz sorunlarla karşılaşmasına sebep oldu. Yaşanılan bunca soruna rağmen üzerine konuşmak yerine, üstü kapatıldı veya bir taraf her zaman alttan alarak susmaya devam etti.
Peki bu kadar sorun yaşanırken neden hala cinsellik üzerine konuşmaktan çekiniyoruz? Cinsel isteklerimizi belirtmiyoruz? Bahsettiğimiz bu çekinmenin dini kültürel pek çok sebebi var ve bu alışılagelmiş düzenin değişmesi biraz zaman alacaktır. Düzenin değişmesinde toplum bireyleri olarak herkese sorumluluk düşmektedir. Örneğin, bir anne veya baba ergenlik sürecine giren çocukları ile cinsel konuları konuşabilmeli. Bu durumdan çekinmemelidir. (Burada kastedilen her şeyin tüm açıklığı ile konuşulması veya sürekli bu konunun açılması değildir. Bu konu ile ilgili detaylı bilgi ve dikkat edilmesi gerekenler için yazımıza bakabilirsiniz.). Değişmeye başlayan düzenle birlikte kadın kendisini tanımaya başlayacak ve bunun sonucunda cinsellik kadınlar için bir sorumluluk yerine zevk alınan bir eylem haline dönüşebilecek.
Bu yazıyı okurken, “Kadınlar için cinsellik erkekler kadar önemli değil. Neden bunun üzerine bu kadar düşüyoruz?” diye düşünen bazı okurlar olabilir ancak araştırmalar zannedilenin aksine cinselliğin erkekler için olduğu kadar kadınlar için de önemli olduğunu göstermektedir. Bu yanlış anlaşılmanın sebebi ise kadının cinsellikten beklentisinin sadece fiziksel bir haz değil aynı zamanda duygusal bir doyum olduğunun göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Psk. Aslıhan ÇELİK