Helikopter Ebeveynler

Imm şey ben Mete. 9 yaşındayım. Annemlerin benim için özel olarak seçtiği okulda okuyorum. Okul iyi gidiyo, bazen problemler oluyo ama annem hallediyo.

Helikopter Ebeveyn

Imm şey ben Mete. 9 yaşındayım. Annemlerin benim için özel olarak seçtiği okulda okuyorum. Okul iyi gidiyo, bazen problemler oluyo ama annem hallediyo. Herkese haddini bildiriyo.Babamın bana aldığı yeni oyuncaklarım, kıyafetlerim arkadaşlarımın çok dikkatini çekiyo. Annemin benim için faydalı olacağına inandığı arkadaşlarımla bazen çok güzel zaman geçirsek de bazen beni kızdırıyorlar.O zaman hemen onları annemlere şikayet ediyorum, onlar da bu sorunu ortadan kaldırıyorlar.Ödevlerim mi? Ödevler de iyi gibi, annem düzenli bir şekilde yapmamı istiyor, yapmadığım zaman da nasılsa o yapıyor.Bizim ilerideki planımız ise benim mühendis olmam. Annemle babam mühendisliğin çok iyi bir meslek olduğunu söylüyor.Mühendis olabilmem için matematiğimin iyi olması gerekirmiş, o yüzden haftasonları mental aritmetiğe gidiyorum.Bir de babam vücudum gelişsin diye beni yüzme kursuna gönderiyor. Kursa her zaman annemle birlikte gidiyoruz, o kapıda beni bekliyor. Kurs bittiği zaman da benim eğlenebileceğim yerlere götürüyor beni….

Mete kimin hayatını yaşıyor? Anne- baba kimin hayatını yaşıyor? Mete’nin yaşamında kendinizin veya çocuğunuzun yaşamından bir bölüm gördünüz mü?

Mete hiçbirimize uzak gelen bir çocuk değil.Kendi ailemizde yaşamasak bile çevremizde mutlaka bulunan 2-3 çocuktan birisi sadece. Hatta bu çocukların anneleri ve babaları genellikle onaylanan, çocuklarıyla ilgili olduğu düşünülen anneler ve babalar. Evet gerçekten bu tarz anne- babalar ilgili ebeveynlerdir, fakat herşeyin fazlası ZARARDIR! Bu tarz ebeveynler “kaş yaparken göz çıkarmak“ deyimini fazlasıyla gösterirler. Çocuklarının gelişimi için kendilerini feda etmeye hazır olmalarına rağmen gösterdikleri aşırı ve yanlış ilgiyle çocuklarının gelişimini engellerler. Çocuğun kaç yaşında olduğu farketmez, ebeveyn için çocukları asla büyümez ve duygusal,sosyal,fizyolojik bütün ihtiyaçları kendileri tarafından belirlenir, müdahele edilir.Çocuk ve ebeveynin göbek bağı hiç kesilmez ve anne-baba çocuktan uzak, çocuk da anne-babadan uzak yaşayamaz hale gelir. Hayatları birbirinin hayatına karışır, birey olmaktan uzaklaşırlar. Bu tarz sürekli çocuğunun etrafında pervane olan , her yaştaki çocuğa aşırı ilgi ve müdahele gösteren ebeveynleri tarif etmek için 1990 yılında “helikopter ebeveyn” kavramı kullanılmıştır. Helikopter kavramı sürekli çocuğun etrafında dönüp durma durumunu temsili olarak ifade etmektedir.Şimdi kendinize sormanızı istiyorum, “Benim ebeveynlerim helikopter ebeveynler miydi?, Ben helikopter bir ebeveyn olabilir miyim?” Cevabınız “evet” ya da “belki” gibi cevaplarsa yazının devamını okumanızı tavsiye ediyorum. Bu soruların cevabından emin değilseniz aşağıdaki cümlelere göz atarak karar verebilirsiniz.

Kendi uyanabilecek yaşa gelmesine rağmen sabahları çocuğunuzu siz uyandıryorsanız, yatağını siz topluyorsanız,
Bütün gün planını siz önceden düşünüp karar veriryorsanız (Ne giyeceği, ne yiyeceği..)
Karşılaştığı sorunlarda siz onlardan daha fazla panikleyip, onların çözmesine bırakmadan siz çözüyorsanız,
Onlar için engel olabilecek durumları o farkında olmadan kaldırmaya çalışıyorsanız,
Çocuğunuzun isteklerine hayır diyemiyorsanız,
Çocuk için olan istekleri çoğul belirtiyorsanız(Biz avukat olmak istiyoruz gibi),
Toplumda çocuğunuz yerine cevap veriyorsanız,
Çevrenizden çocuğunuzu dünyanızın merkezine koyduğunuzu söyleyenler oluyorsa,
Kısacası kendi fiziksel ve psikolojik gelişimi ile yapabileceği herşeyi siz onun yerine yapıyorsanız, onun hayatını yönetiyorsanız ve artık kendi hayatınızdan çok çocuğunuzun hayatıyla ilgileniyor, kararlar veriyorsanız siz de helikopter ebeveyn olabilirsiniz veya size böyle davranıldığını düşünüyorsanız helikopter ebeveynin yetiştirdiği bir çocuk olabilirsiniz.

Neden Kişiler Helikopter Ebeveyn Olurlar?

Aslında çok masumca görünen bir amaç için ebeveynler helikopter bir ebeveyn olurlar o da “Çocuğunu Korumak”. Kişiler hayatta birçok tehlike olduğunu düşünürler ve çocuklarını bu tehlikelerden korumak isterler. Hayatta kendi yaşadıkları sıkıntıları çocuklarının yaşamasını istemezler. Bu her anne- babanın isteyeceği birşeydir. Fakat problem şu ki, ebeveyn ne kadar çocuğa pembe gözlükler taktırmak istese de gerçek hayatta birçok sıkıntı, stres mevcuttur ve kişiler bunlar yokmuş gibi yaşayamazlar.

Bu durumda helikopter anne- babalar diğer anne-babalardan farklı olarak gerçekçi olmayan bir bakış açısıyla çocuklarını hayattaki sıkıntılardan uzak tutmak için fazlasıyla kaygılanmaya başlarlar. Gün içerisinde çocuğun ruhsal,fiziksel,sosyal iyiliği hakkında sürekli ve yoğun bi şekilde düşünmeye başlarlar. Sorular sorarak sürekli çocuklarını kontrol ederler.” İyi misin, mutlu musun,birşeye mi üzüldün…” gibi sorular sorarak sürekli çocuğun peşindedirler. Kaygıları bu sorulara verilen cevaplarla yatışmaz daha da ileriye gidebilir. Sonrasında ebeveynin kafasında “acaba kötü mü yetiştiriyorum, daha fazlasını mı yapamalıyım, çocuğum çok mu yalnız çok mu öfkeli…” gibi düşünceler yoğunlaştıkça çocukların hayatına müdahale ederek kaygılarını azaltmaya çalışırlar. Bu müdaheleler ebeveynlerin kaygısını azaltıp, rahatlamalarını sağladığı için ebeveynler bu müdaheleleri devamlı hale getirirler. Fakat uzun süreli düşündüğümüzde çocuklarına zarar verdiklerini gözden kaçırırlar.

Çocuğunu hayatının merkezine koyan ebeveynin artık bütün gayesi çocuğunun başarısı,mutluluğu olur. Bu kişiler kendi ihtiyaçlarını, hayallerini çocuklarıyla gerçekleştirmeye çalışırlar.Bu yüzden çocuğun başarısı iki kat daha fazla öneme sahip olur ve çocuğun başarıları ebeveynleri daha değerli hissettirir, iyi bir anne-baba olduklarını gösterir.

Sonuç olarak çocukla ilgili sürekli, yoğun kaygılar ve çocuklar üzerinden kişilerin kendi hedeflerini gerçekleştirmesi,kişilerin farkında bile olmadan helikopter ebeveynlere dönüşmesine sebep olur.

Helikopter Ebeveynler Çocuğa Neler Kaybettirir?

Öncesinde de bahsettiğimiz gibi çocuğun gelişimi için her türlü fedakarlığı yapabilecek olan ebeveynler aşırı ilgi ve müdaheleyle çocuğun sosyal,duygusal gelişimini engellerler. Kendi suyunu alabilecek, yemeğini ısıtabilecek çocuğa müdahele edilip ebeveynleri tarafından karşılanırsa çocuk bu konuda yetersiz olduğunu düşünecek ve bu müdaheleden sonra hep ebeveynden bekleyecektir. Ebeveyn burada kendine aşırı sorumluluk yüklemesinin yanında bu sorumluluk fayda yerine zarar verecektir.Çocuğa kaybettireceklerini maddeleyecek olursak:

Dünyanın onun etrafında döndüğü mesajını verildiği için egoist bir insan haline gelir.
Problemleri onun yerine çözüldüğü için problem çözme kabiliyeti gelişemez. En ufak sorunla bile baş edemez, mücadele edemez. Psikolojik dayanıklılığı düşük olur.
Ebeveynleri olmadan tek bir birey olarak yaşamını sürdüremeyeceğini düşünür ve zamanla bağımlı bir birey haline gelir. Düşük özsaygısı ve yeterlilik duygusu olur.
Daha iyiyi yapma ve çabalama isteği düşük olur.
Bastırılmış bir kişiliğe sahip bir birey haline gelir.
Sağduyulu, empatik davranışları benimseyemez.
Hayatı boyunca sorumluluktan kaçar, emek vermeden sonuç elde etmek ister.
Fiziksel olarak bütün işlerini siz yapıyorsanız, fiziksel gelişimi de yavaş olur.

Peki Çocuğumuzla İlgilenirken Bunun Sınırını Nereden Bileceğiz?

Çocuğumuzla ilgilenirken nerede aşırıya kaçtığımızı kendimizi, çevremizdeki ebeveynleri inceleyerek ve kendi davranışlarımızın farkında olarak bilebiliriz. Yani çocuğunun sınavı olduğunda her anne baba biraz kaygı hisseder, onu ders çalışması için yönlendirir. Fakat siz kendinizi incelediğinizde çocuğunuzun sınavı sizin için kendi hayatınızdaki önemli şeylerin bile önüne geçtiyse, artık çocuğunuzdan daha çok kaygılanıyor, o çalışsın diye kendinizden fazlasıyla tavizler veriyorsanız burada kendinize DUR demelisiniz. Bu sınavın da bu hayatın da çocuğunuza ait olduğunu ve sizin bir yere kadar müdahele edebileceğinizi bilmelisiniz. Bu sadece sınav değil çocuğunuzla ilgili bütün durumlarda geçerlidir. “Çocuğum kendi kararlarını verebiliyor mu?, Ben yanında olmasam da yaşamını devam ettirebilir mi? Sorunlarını çözmek için mücadele ediyor mu?…” gibi soruları kendinize sormalısınız. Bu soruları çocuğunuzla yoğun ilgilendiğiniz durumlarda kendinize sorarsanız, dengeyi kurmada faydalı olacaktır.

Ayrıca çocuğunuza gerektiğinden fazla ilgi gösterdiğinizde kendi hayatınızı da kaçırdığınızı bir süre sonra farkedeceksiniz, zamanla fazlasıyla yorulmuş, sinirleri gergin bir anne baba haline geleceksiniz. Kendinize de göstermeniz gereken ilgiyi çocuğunuza verdiğiniz için sizi rahatlatacak aktivitelerden uzak kalacaksınız, hatta bu aktivitelere katılsanız bile kaygılarınızdan dolayı önceki aldığınız keyfi almayabileceksiniz. Burada kendi yorgunluğunuzun, gerginliğinizin farkına varmak da size sınır koydurabilir. Evet, anne baba olmak yorucu, zorlayıcı bir süreçtir, bütün anne babalar yorulur, sinirlenir fakat bu belirli sürelerde gerçekleşir. Eğer devamlı bir yorgunluk, gerginlik devam ediyorsa burada da kendinize DUR demelisiniz. Çünkü hem kendi hayatınızı, ebeveynliğinizi kaçırıyorsunuz hem de çocuğunuzun kendi hayatını yaşama fırsatını vermiyorsunuz.

 

Şimdi Helikopter Ebeveyn Olduğumun Farkına Vardım, Ne Yapmalıyım?

Öncelikle her çocuk bunlarla baş edebiliyor, kendi sorunlarıyla mücadele edebiliyorsa sizin çocuğunuz da bunları yapabilir. Çocuğunuza inanın ve güvenin!

Şimdiye kadar bunu yapmış olmanız geri dönüşü olmayan bir süreç değildir. Fakat çocuğunuz ne kadar büyümüş, bu duruma alışmışsa sizi o kadar zorlayacaktır. Bu yüzden ufak ufak çocuğunuza sorumluluk verebilirsiniz.Örneğin odasını siz topluyorsanız önce size yardım etmesini isteyebilir sonra zamanla odasını toplama sorumluluğunu ona verebilirsiniz. Burada kural, basitten zora doğru olmasıdır. Önce kendi ayakkabısını bağlamak, odasını toplamak basit bir görevle başlayın sonra arkadaş sorunları, seçimler gibi zorlayıcı süreçlerde kendi sorumluluğunu almasını sağlayın.

Çocuğunuzun hataları için mazeret uydurmayın, sorumsuz davrandıklarında bunun bir karşılığı olduğunu bildirin. Çocuğunuzun bazen huzursuz, mutsuz olmasına izin verin, çünkü bunlar onun gelişiminin, büyümesinin bir parçasıdır. Çocuğunuza karşı rahat oldukça, ona serbest bir alan bıraktıkça kendinizin rahatladığını çocuğunuzun da ilerlediğini göreceksiniz.

Merhaba, ben Mete 35 yaşındayım. Mühendisim. Annemlerin benim için uygun gördüğü bir kızla evlendim.Bir çocuğum var. Bir ay önce annemle babamı trafik kazasında kaybettim. Şuan neredeyim, ne hissediyorum bilmiyorum. Tamamen dağıldım, ne yöne gideceğimi bilmiyorum. Annem babam olmadan ben nasıl yaşayacağım! Onlarsız bir hayat düşünmemiştim hiç. Çocukluğumdan beri herşeyimle ilgilendiler, her anımda yanımdalardı. Ayakta kalabilecek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi. Çocuğumu onlarsız nasıl büyüteceğim? Ne öğreteceğim ona? Nasıl karar vereceğim hangi okula gideceğine? Ayağımı bastığım zemin kaydı gitti bir anda, bundan sonra kalkıp yürüyemem ben…

X
Bireysel Danışmanlık Hizmetleri için
Tıklayınız
Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri için
Tıklayınız