Çocukların terör saldırıları gibi tehdit içeren yaşam olayları karşısında verdikleri tepkiler, birbirininkiyle oldukça benzerdir. Bir başka deyişle, tüm çocuklar hemen hemen aynı tepkileri gösterirler.
Çocukların terör saldırıları gibi tehdit içeren yaşam olayları karşısında verdikleri tepkiler, birbirininkiyle oldukça benzerdir. Bir başka deyişle, tüm çocuklar hemen hemen aynı tepkileri gösterirler. Bununla birlikte, çocuğun yaşına ve kişisel özelliklerine bağlı olarak, yaşamakta olduğu duyguları ve stres belirtilerini dışa vurma biçimi değişiklik gösterebilmektedir.
Okul öncesi dönem çocukları, bakım ve korunmaları için yetişkinlere ihtiyaç duyarlar. Tehdit edici bir durumla karşı karşıya kaldıklarında çaresizlik yaşarlar. Bu nedenle, kendilerini yeniden güvende hissedebilmeleri için tehdit oluşturan durumdan kurtulabilmeleri için yetişkinlerin desteği çok önemlidir.
Küçük yaştaki çocuklar, zorlu yaşantıları önleyecek ya da bunların üstesinden gelebilecek yollar üretme becerisine sahip olmadıklarından, kendilerini çoğunlukla savunmasız hissederler. Bunun sonucunda da kaygı ve güvensizlik yaşarlar. Tehdit içeren yaşantılar sonrasında küçük çocuklar sessiz ve içe çekilmiş durabilirler. Bu sessizlik, olayı unuttukları anlamına gelmez.
Bazı çocuklar, bir süre geçtikten sonra, güvendikleri kişilere olayı ayrıntılarıyla anlatabilmektedirler. Diğer yandan, bu olayın bazı yönleri çocuğun oyunlarında kendisini gösterebilmektedir, çocuğun oyunlarına konu da olabilmektedir. Oyun aracılığıyla çocuk, yaşadığı olayı bazen defalarca canlandırarak, bu olaya bir anlam vermeye, neler olup bittiğini anlamaya çalışır. Anne-babalarını ve kendilerinden büyük kardeşlerini, kendilerini rahatlatacak ve güven verecek kaynaklar olarak görürler.
Sarsıcı yaşantılar sonrasında, sıklıkla ayrılık korkusu yaşarlar, anne-babalarından ayrı kalmak onları kaygılandırır. Kabuslar ve uyku sorunları sık gözlenen durumlardır. Uyurgezerlik, uykuda sayıklama ve kabuslar, bu yaş grubunda sık rastlanan durumlardır. Genellikle anne-babalarına yapışır, yalnız başlarına kalmak ve tek başlarına uyumaktan korkabilirler. Küçük çocuklar, yaşlarına uymayan bebeksi davranışlar da (örneğin; altını ıslatma, parmak emme gibi) gösterebilirler.
Okul çağından itibaren çocuklar, şiddet olaylarının kendilerine ve çevrelerine yönelik tehditlerini daha iyi anlamaya başlarlar. Özellikle ergenlik dönemi ile birlikte olayları çok daha iyi kavrar duruma gelirler. Olup bitenin daha fazla farkında olmaları, aynı zamanda, zihinlerinin sürekli olarak yaşanan olayla ilişkili düşünceler ve yakınlarına zarar geleceğine yönelik korkularla meşgul olmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle dikkatlerini diğer şeylere yoğunlaştırmakta güçlük yaşayabilmekte; bu da okul başarılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Oyun yoluyla olayı yeniden canlandırma ilkokul çağı çocuklarında daha gelişmiştir. Bu yaştaki çocukların yaşadıkları kaygı, baş ağrısı, karın ağrısı ve diğer fiziksel sorunlar gibi bedensel olarak da kendini gösterebilir.
Uyku ve iştah sorunları, sosyal etkinliklere yönelik ilgi kaybı, yetersizlik, çaresizlik ve suçluluk duyguları gibi stres belirtileri de hem okul çağında hem de ergenlik kendini gösterebilir.
Ergenler, sarsıcı bir olayın ardından, yeniden kötü bir şey olacağı beklentisi içine girebilirler. Bu yaşlarda, gelecek planları yapamama ya da geleceğe karamsar bakma eğilimi gösterebilirler. Dünyaya ve insanlara yönelik güvenleri sarsılabilir.
Tüm bu stres belirtileri, çocukların ve ergenlerin gündelik yaşantılarındaki düzenin ve önceden güvenli olduğuna inandıkları dünyalarının altüst olması karşısında yaşadıkları kaygının doğal bir sonucudur.
Çocuklar için gündelik yaşamın rutinleri ve alışkanlıklar önemlidir. Evdeki düzen ne kadar çabuk eski haline dönerse çocuk da o kadar çabuk güvende hissetmeye başlar.
Olayla ilgili olarak sizin de endişeleriniz sürüyor olabilir. Yine de, çocukların bu tür olayların sık rastlanılan olaylar olmadığını bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu tür travmatik olayların her gün herkesin başına gelen olaylar olmadığını ve dünyanın genel olarak güvenli bir yer olduğunu hem kendinize hem de çocuğunuza hatırlatmanızda yarar vardır. Eğer çocuğunuzun olaydan sonra göstermeye başladığı tepkilerle başa çıkamayacağınızı hissederseniz bir uzmandan yardım almaya çalışın.